REHBERLER PAYLAŞIM PLATFORMU

Profesyonel Turist Rehberleri ile ülkemizi yeniden keşfedelim…

REHBERLER PAYLAŞIM PLATFORMU

Profesyonel Turist Rehberleri ile ülkemizi yeniden keşfedelim…

REHBERLER PAYLAŞIM PLATFORMU

Profesyonel Turist Rehberleri ile ülkemizi yeniden keşfedelim…

ELAZIĞ – HARPUT
Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olan Elazığ, bugünkü yeni yerine 1862 ‘de taşınır.  O tarihe kadar kent merkezi Harput idi. Başlangıçta Mamuretilaziz, sonra da Elaziz diye anılan kent, 1937 ‘de Elazığ adını alır.

Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi:
Fırat Üniversitesi Kampüsü’nde bulunan müze 1982 yılında açılmıştır. Tepecik, Keban Barajı kazı buluntuları, Korucutepe, Norşuntepe eserleri, Urartu yazıları, seramik, maden eserleri ve mühürleri ile Roma dönemi cam eserleri ve Osmanlı sikkeleri ile etnografik eserler halı, kilim vb. sergilenmektedir. Müze tadilatının bitip bitmediğini Müze müdürlüğünden sorarak ziyarete gitmek gerek…

 Harput (Süt) Kalesi:
Ovaya egemen kayalar üzerine inşa edilen Harput Kalesi Urartular dönemine tarihlenir. Kale kayalık bir alan üzerine yapılır.
1115’te Artukoğlu Belek Bey kaleyi alır.
Kale Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlılar döneminde çeşitli onarımlar görür. 
Dörtgen planlı kalenin girişi, doğuda Harput yönündedir. Yapı, dış kale ve iç kale olmak üzere iki bölümlüdür.

Ulu Cami
12. yüzyıl ortalarında, Artuklu hükümdarı Fahreddin Karaaslan döneminde yapılır. Ancak plan ve mimarisiyle bu dönem camilerinden ayrılır. Yapıda, İran-Selçuklu cami plan ve formu Anadolu özellikleriyle kaynaştırılmıştır.
Harput ve çevresinin en eski İslami dönem eserlerindendir. Dikdörtgen planlı, dışa kapalı görünümlü, kalın duvarlıdır. Doğu ve batıda kapısı vardır. Batı kapısı yüksek dikdörtgen çevreli, hafif sivri kemer içinde basık kemerlidir. Doğu kapısıysa sivriye yakın kemer, iki yuvarlak sütun ve dörtgen çerçeveden oluşmaktadır. Minarenin değişik dönemlerde yapıldığı sanılmaktadır. Alt bölüm tuğladan ve çubuk yivlidir. Ana gövde üç kuşak biçiminde, değişik tuğla dizilişiyle oluşturulmuş sepet örgüsü, geçmeli, altı köşeli ve yıldız motiflidir. 
 Şerefeden yukarısı uzun, dar ve silindirik yapılıdır. Minarede tuğla hem yapı hem de süsleme öğesi olarak kullanılmıştır. Birkaç kez yer değiştiren abanoz ağacından minberi günümüzde Kurşunlu Camisindedir.

 Sara Hatun Camii Sara Hatun Mahallesi’ndedir. 15. yüzyılda Akkoyunlu Sultam Uzun Hasan’ın annesi Sara Hatun ‘un ahşap olarak yaptırdığı sanılmaktadır.  
Yapıyı 1585’te III. Murat döneminde Hacı Mustafa onartmıştır. 1843 ‘te Abdülmecit döneminde, Harput Müftüsü Hacı Ahmet Efendi yeniden yaptırmıştır. 
Son cemaat yerinin sağında bulunan minare, 1898 ‘de eklenmiştir. Bu onarım ve yenilemelerle yapı özgün biçimini yitirmiştir. Cami iyi durumdadır ve kullanılmaktadır.

Kurşunlu Camii  
Harput’ta bulunan Osmanlı dönemi yapıtlarındandır. 
 Çarsancak beylerinden Osman Ağa’nın yaptırdığı sanılmaktadır. Yazıtları okunamamakta olan cami kare planlıdır. Kubbeye geçiş tromplarladır. Mihrabı yalın bir niş biçimindedir. Ahşap mihrap Ulu Camiden getirilmiştir. Minare gövdesi kalın ve uzundur.

 Esediye (Aslanlı) Camii 
Günümüzde yalazca taç kapı kalmıştır. Selçuklu ya da Artuklu yapısı olduğu sanılmaktadır. Giriş bölümü Selçuklu üslubunda stalaktitlerle işlenmiştir. Yıkık durumdadır. Eyvan kemerleri üzerinde iki yanda birer aslan kabartmasının izleri vardır. Yalnız eyvanlı portali ayaktadır.

Alacalı Mescit 
Harput’un Ağa Mahallesi’ndedir. 1202-1204’te Artuklular döneminde yapılır. 
Dikdörtgen planlı, küçük bir yapıdır. Duvarlar kesme taş ve ağaç hatıllı moloz taştandır. İki renkli taş mimarisi ilginçtir. Mihraba dik iki geniş kemer, ana mekânı üç nefe bölmektedir. Mihrap, mermer mukarnas frizlidir. Üç bölümlü ahşap tavanın kalem işleri ilginçtir. Geometrik örgü ve yıldız motifleriyle bezeli tavanda al, kara, lacivert renkler kullanılmıştır.  
Minaresi giriş kapısının üstündedir. Şerefeye dek ak-kara taşlarla dama biçiminde örülmüştür.

Arap Baba Mescidi ve Türbesi  
Harput’taki Selçuklu yapıtlarındandır. Güney kesimindeki kayalıklara kurulmuştur. Giriş kapısı kuzeydedir. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Yusuf bin Arap Şah’ın yaptırdığı anlaşılmaktadır. Oldukça iyi korunmuş mihrabı da çinilerle kaplıdır. 
Bitişiğindeki türbe, üst ve alt bölümlerden oluşmaktadır. Üst bölüme, mescitten girilmektedir. Gövdesinin alt kesiminde sırça yazı bordürü vardır.

Ahi Musa Mescidi ve Türbesi  
Harput’ta bulunan tek Ahi yapısıdır. Ahi örgütünün Harput’ta da varlığını göstermesi yönünden önemlidir.  Yıkık olan yazıtına göre, 1185’te yaptırılmıştır. Dörtgen planlıdır. Mihrabı yarım bir niş biçimindedir. Kubbeli türbede, mescidi yaptıran Ahi Musa Hervi (Herdi) yatmaktadır. Yıkık durumdadır.

Meryem Ana Kilisesi   
En eski Süryani kiliselerindendir. Harput Kalesi’nin sol kesiminde, alttaki yamaçta, kayalara kurulmuş dikdörtgen planlı kilisenin bir duvarını kayalar oluşturmaktadır. Dışarı taşkın olan apsisin önü yarım kubbeli, diğer bölümü tonozlarla örtülüdür. Kiliseden kaleye giden gizli yollar vardır. Mardin’deki Süryani Metropolitliğinin kayıtlarına göre 1779 ve 1845 yıllarında onarılmıştır. Terk edilmiş durumdadır.

Cemşit Hamamı  
Sara Hatun Camii yanındadır. Yavuz Sultan Selim’in sipahi beylerinden Cemşit Bey yaptırmıştır. Klasik Osmanlı hamam yapıları planındadır. Soyunma yeri, kare planlı ve kubbelidir. İki kapısı vardır. Şu anda Harput’ta kullanılan tek hamamdır.  

Hoca Hasan Hamamı 
Klasik Osmanlı hamamı planındadır. İki girişlidir. Batı kapısı yalın, doğu kapısıysa kubbeli ve ilginçtir.

Dere Hamamı 
Hacılar Mahallesinde Çatalboyu kesimindedir. Çeşitli kaynaklarda, 13. yüzyılda İmadeddin Ebubekir’in yaptırdığı bildirilmektedir. Tuğladan kemeriyle, yapının bir bölümü sağlamdır.

Hazar Baba Kayak Merkezi 
 Elazığ’a bağlı Sivrice ilçe merkezine 6 km. uzaklıkta, Hazar Gölü kıyısında 2347 m. yüksekliğinde olan Hazar Baba Dağı’nda 1999 yılında açılan Hazar Baba Kayak Merkezi, ülkemizde son yıllarda gelişmekte olan kış turizmine katkıda bulunacak, yöre ve bölge insanlarının da faydalanacağı bir merkezdir. 
2000 yılında, önceki teleski tesisi büyütülerek 1700 m’ye çıkarılmış, kayak pisti geliştirilerek amatör ve profesyonel kayakçılara rahat bir şekilde kayma imkanı sağlamıştır. Kayak yaparken aynı anda Hazar Gölü ve Keban Baraj Gölü ‘nün görüldüğü, adeta bir seyir tepesi konumundaki Hazar Baba Dağı Kayak Merkezinde hiçbir yerde rastlanmayan güzellikler yaşanmaktadır.

Buzluk Mağarası  
Buzluk mağarası Harput’a 6 km. (vasıta ile yaklaşık 10 dakika) yakınlıktadır.  Vasıtadan indikten sonra biraz yürümek gerekiyor… 
Mağarada, jeomorfolojik yapısı, klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal olarak tabakalar, sarkıt ve dikitler halinde, hatta bazı kısımlarında bal peteği şeklinde buz tabakaları, kış aylarında ise tam tersine sıcak hava oluşmaktadır.

Yaban hayatı: 
İldeki yaban hayvanları arasında keklik, bıldırcın, sülün, çulluk gibi kuş türleriyle vaşak, çakal, kurt, tavşan, tilki, dağkeçisi ve yabandomuzu gibi hayvanlar vardır.

Elazığ Mutfağı: 
Elazığ mutfağı oldukça zengindir. 150’ye yakın yemek çeşidine sahiptir. Geleneksel Elazığ mutfağı, Türk mutfak kültürünün izlerini taşır. 
 Elazığ-Harput mutfağı yörenin özelliklerine bağlı olarak çok büyük çeşitlilik ve zenginlik gösterir.  
İlin kendine özgü ve kendi adıyla anılan pek çok yemeği vardır. Bu yemekler ülkemizin birçok yöresinde Elazığ yemeği olarak yapılmaktadır.  
Kellecoş, işgene, Harput köfte, taş ekmeği, peynir ekmek, fodula, gömme, ufalama, söğürtme, ışkın, pirpirim, hesüde, gaygana, pestilli yumurta, dolangel, kalbur hurması, dilberdudağı, Elazığ’ın mutfak lezzetlerinden birkaçıdır.

Bakırcılık:  
Bakırcılık sanatının ilde çok köklü bir geçmişi vardır. “Bakırcılar Çarşısı” adı altında sadece bakır üzerine çalışan dükkânların bulunduğu çarşı, bugün de mevcuttur. Ama tüm illerde olduğu gibi burada da zanaatlar ölmekteler…

İğne Oyacılığı: 
İlde iğne oyacılığı son derece yaygındır. Bu el sanatının daha da yaygınlaştırılması, geliştirilmesi, genç kuşaklara aktarılması ve ekonomik açıdan değerlendirilip pazarlanması amacıyla ilde, “Elazığ İğne Oyaları ve Oyalı Yazmaları” adı altında ödüllü yarışmalar ve sergiler düzenlenmektedir.

Halıcılık: 
Halıcılık, ekonomik değerini koruduğundan, günümüzde gelişerek yaşamaktadır. Tümüyle el tezgâhlarında dokunan halılar, ülkemizin en kaliteli halıları arasında sayılmaktadır. Halılarda taba (kiremit) rengi, lacivert, saman sarısı, portakal rengi, mavi renk ve tonları ile şarabi renkler egemendir.  Halılarda eski Türk motifleri ve özellikle Selçuklu dönemine ilişkin motifler görülmektedir.

Semercilik  
Binek hayvanlarının sırtına konulmak üzere, çul, saman, kamış ve meşin kullanılarak yapılan semerler, çeşitli motiflerle süslenmiştir. Çoğunlukla siyah, beyaz ve kiremit renginde yapıldığı görülür. Şehirdeki son semerci halen duruyorsa ziyaret etmek gerek…

Yemenicilik: 
Yemeni tamamıyla deriden yapılan kullanışlı ve sağlıklı bir ayakkabı özelliğine sahiptir.  Yemenicilik (ayakkabıcılık), son derece gelişmiş ve el sanatları içerisinde önemli bir yere sahip olmuştur. İlde, halen “Yemeniciler Çarşısı” adıyla anılan bir çarşı bulunmaktadır…

Şehirde yapılan bazı etkinlikler: 
Hazar Şiir Akşamları:  14-15 Haziran 
Gezin Çilek Festivali:  22-23 Haziran 
Baskil Kayısı Festivali: 25 Haziran 
Sivrice Hazar Gölü Spor Şenlikleri: 21-23 Temmuz 
Ağın Kültür, Sanat ve Leblebi Şenliği:  3-4 Ağustos 
Leblebi Şenliği:  5-7 Ağustos
Palu Kültür ve Sanat Festivali: 24-25 Ağustos 
Bölgesel At Yarışları: 15 Ağustos 
Bağ Bozumu, Orcik ve Pestil Yapım Şenliği: 6 Ekim 
Atatürk’ün Elazığ’a Teşrifleri: 17 Kasım 

Metinler Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’nin Turizm Değerleri adlı kitabından alınmıştır. Sayfa 960-975

Merhaba!
Whatsapp ile mesaj gönderebilirsiniz.